en anlasilamaz ornegi sarjdir. ne hikmetse erkeklerin cogu telefonlarini sarj etmez, sarz ederler.

bu sarz kelimesini ilk kim uydurduysa allah'indan bulsun.

(bkz: kargalarin bile gulecegi sozluk yazarlari/#4423274)

okuyucusu olmamasindan sebep, dikkat cekmeye calisan bir yazarimsinin uludag sozluk yazarlari icin yaptigi yakistirma.

amacina ulasmis bir yakistirmadir. nihayetinde bu yazinin varligindan haberdar olan sozluk yazarlari, ilgili yazinin linkine tiklayip, bihaber olduklari ata yalcin'in varligindan da haberdar olmuslardir. boylelikle bu yazarimsi da, isverenlerine bakin benim yazdiklarim okunuyor, sayfam hit aliyor mesaji mesaji vermistir. uludag sozluk yazarlarinin bir gunlugune de olsa ilgisini ceken yazarin, bir sonraki yazi basligi icin eksi sozlugu de oneriyorum kendisine. malum bu aralar sabirtasi yazarlarinin alinmasindan sebep, orada yazar sayisi hallice. en az 25000 hit alir kendisi. onun ardindan nereden hit almaya kalkar bilemem ama emin colasan'dan hit alabilecegini hic sanmiyorum.

hic alakasi olmadigi halde araya bir de emin colasan sokusturuvermis. bir baska dikkat cekme cabasi daha. emin colasan neden anirmamismis. ah be guzeller guzeli, kendi kulvarindan birini secseydi ya kendine. emin colasin'in tavirini, durusunu, yazdiklarini begenip begenmemek apayri bir konu, ama soz meslegini yazarlik olarak icra etmeye geldiginde, semtine ugrayamayacagin bir yazardir kendisi.

bu yazinin sahibine akil fikir diliyor, dikkat cekmek icin ona buna satasmak yerine, ses getirir konularda yazilar yazip, gunluk hitlerin pesinde kosmak yerine, kalici isler yapmasini oneriyorum.

sabirtasi yazar "edilenlerin" birer birer ucuruldugu sozluk. iclerinde uludag sozluk yazarlarini da goruyoruz. ilgiyle izliyoruz.

agop'un uzaktan akrabasi olan abov'un kazi olsa gerek.

(bkz: agop un kazi)

tampon kullanmaya kalkarlarsa oldukca aci cekecekleri kesindir.

phantom of the opera icin secildikten sonra, ailesi ve arkadaslari "sen sarki soyleyebilir misin ki?" diye sorduklarinda, "gorunen o ki andrew lloyd webber soyleyebildigimi dusunuyor" demistir. andrew lloyd webber sayesinde goze hitap eden gerard butler, kulaklarimiza da hitap etmistir.

ps i love you'da canlandirdigi irlandali gerry kennedy rolunde de sarki soylemeye devam eden gerard butler, erkeklerin isini zorlastiriyor. ah bir de o yandan gulusu yok mu?

(bkz: analar neler doguruyor)

bana yilbasi hediyesi olarak gerard butler'i versin. tepe tepe kullanayim, yemeyeyim, yaninda yatayim.

"sen once adam gibi turkce yazmayi ogren" diye karsilik verilmesi gereken cumle.

bu sekilde bir giris yaptim da, simdiye dek bu ulkeyi yonetmis kisilerden hicbirinin kendi kaleminden cikan bir metni gormus degilim. belki de imla nedir, turkce nedir bilinmeden de oluyordur bu isler. hatta yazarken bir yandan dusunmeye devam ediyorum da, yok yok kesin oluyor bu isler.

"elbette guzelim, neden olmasin" seklinde karsilik verilebilecek cumle.

dip not: iki dakika icinde bu kadar dondum ya, pes bana.

ing. kurabiye hamuru

takdir edilmesi gerekir. mesaji alan kisi, aldigi mesaji elestirecegine, hatirlandigi icin memnun olmalidir cunku bir yerlerde kendisine deger veren, dogumgununu onemseyen birileri vardir. mesajin ne kadar ic bayici oldugu onemli olmamalidir. nihayetinde mesaji atan dili dondugunce, size kendisi icin onemli oldugunuzu, bu ozel gununuzu unutmadigini gostermeye calismaktadir. birileri icin ozel ya da onemli oldugunu bilmek ve hissetmek de bu hayatta alinabilecek en guzel zevklerden biridir.

ota boka kulp takip, kinamak yerine, hayata ve insanlara biraz daha pozitif bakmaya calismak kisinin degerine deger katar.

ilgi cekmeye merakli bunyelerin, actiklari baslik altinda gormeyi umduklari bkz'dir.

2009 yazinda 5. sezonu baslamadan once 26 ocak'ta 5 ara bolum yayinlayacak tnt dizisi.

deputy chief brenda leigh johnson (kyra sedgwick), will pope'un (j.k. simmons) los angeles polis departmani bunyesinde kurulucak olan priority homicide division'in basina gecmesi teklifi uzerine, atlanta polis departmanindan ayrilarak los angeles'a gelmistir. sorgulama sirasindaki taktikleri ile suclulara suclarini itiraf ettirmesi ve ustlendigi dosyalarin herbirini kapatiyor olmasi diziye adini vermistir. agir bir guney aksani ile konusur, bolum basina en az 10 kere bu "thank you, thank you soooo much" der durur. dogum yapana kadar erkek oldugunu sandigi kitty isimli kedisi ve nisanlisi fbi ajani fritz howard (jon tenney) ile yasamaktadir.

ekibinde dedektif David Gabriel (Corey Reynolds), Lieutenant provenza (G. W. Bailey), lieutenant andy flynn (tony denison), lieutenant Michael Tao (Michael Paul Chan), dedektif Julio Sanchez (raymond cruz), dedektif Irene Daniels (gina revera) ile birlikte calisir.

yaz aylarinda hemen tum diziler tatile girdiginde, seyredilebilecek eglenceli polisiye dizidir.

irlanda ve erkeklerinin reklaminin gayet basari ile yapildigi film.

cocuklugumda ornegiydim. simdilerde nasildir bilmiyorum ama 80'lerde cocuk olanlar bilirler, bizim cocuk korolarimiz, bir ornek uniformalar giyer, yaslarina oturmayan olgun bir tavirla, eller, kollar sabit, ic bayici sarkilar soylerlerdi trt'nin cocuk programlarinda. ayni donemlerde italyan kanallarinda ise rengarenk kiyafetli cocuklar, hoplaya ziplaya dansederek sarkilar soylerlerdi. sarkilarda ne dediklerini anlamasam da, onlarin bu neseli hallerini seyretmek zevk verirdi. zaten ne dedigini anlamaya da gerek yoktu, nihayetinde cocuk programi, cocuk korosu. anama kufredecek halleri yok ya, cicekli bocekli, kedili kopekli sarkilardi muhakkak. hatta salak salak ekran karsisinda, onlar gibi dansetmeye calistigimi hatirlarim. salak miydim ne?

sezen aksu fanatikleri icin gecerli bir durumdur. sadece turkiye'de degil, dunyanin pek cok yerinde pek cok solist, grup, futbolcu bir nevi tabulastirilir sevenlerince. sevgilerinden kaynakli bagliliklarindan soz ettirmek istemezler sevdiklerine. oysa tabulastirdiklari bu sanatcilardan, sporculardan da hoslanmayanlar olabilecegi gercegini kabul etmek zorundadirlar. bu gercegi kabul edenler hayran olarak nitelendirilebilecekken, kabul edemeyenlere herhalde fanatik demek gerekir.
sezen aksu hayrani olmamak demek, sezen aksu'yu ya da hayranlarini asagilamaya calismak degildir aslinda. sadece muziginden, sozlerinden zevk almamak, hoslanmamaktir. bu da kisinin en dogal hakkidir. sezen aksu'nun sarkilarindan zevk almayan biri ankarali turgut'un sarkilarindan zevk alan biri de olabilir pekala. yani olay bir ustunluk tartismasi degildir. sezen aksu'yu tabulastiranlarin bunun farkinda olmasi gerekir. bunun farkina varamamak, kabullenememek hosgorusuzluktur.
sezen aksu kadar olmasa da kayahan'in fanatikleri de tabulastirma konusunda hayli yol almislardir.

kendi evinden edindigi aliskanlikla sizin evinizi de bezedigi ciceklerdir. evinizin bir kosesine, bahcenize ekerler "ciceksiz ev olmaz" diye. meraklisi ya da taraftari olmasaniz bile onlara bakmaya devam edersiniz cunku onlar annenin cicekleridir.

uzak kalinmadan ne kadar guzel oldugu anlasilmayan kokudur. oyle bir kokudur ki, ne sevgilide vardir oylesi ne de en yakin dostta. bazen yaninizdan biri gecer annenizin parfumunu kullanan, icinize cekersiniz anne ozlemini gidermek icin. ama annenin tenine karismadigindan aynisi degildir. yine de hatirlatir annenizi ne kadar cok ozlediginizi. telefon acarsiniz, sesini duyarsiniz ama kokusu olmadan bir seyler eksiktir.

anne kokusunun karismadigi hayatta, bir seyler hep eksik kalir.

mevcut siyasetcilerle karsilastirilacak olursa cok da fena sonuc vermeyecektir. en azindan hakkinda herhangi bir tutuklama karari yok. uckagitciliktan, adam yaralamaktan, tecavuzden, hirsizliktan, dolandiriciliktan hakkinda acilmis dava yok. ustelik turkce de konusabiliyor.

hangi ulkede olunduguna bagli olarak degiskenlik gosteren tayfadir.